The Old Ways

Türkçe dublajlı The Old Ways, Cristina adında bir gazetecinin başına gelen karmalık olaylar ele alınmaktadır. Cristina, Meksika asıllı bir gazetecidir ve görevi gereği büyü üzerine bir araştırma yapmak için Veracruz bölgesine gönderilir. Ancak Cristina’yı burada korkunç bir olay beklemektedir. Christopher Alender’in yönetmenliğinde ve Marcos Gabriel’in senaryosu ile ekranlara gelen 4k filmde Brigitte Kali Canales, Julia Vera ve Andrea Cortes isimleri başrollerdeki simalardır.
Cristina başarılı bir gazetecidir ve atalarının bölgesi olan Veravruz için görevlendirildiğinde ise çok sevinir. Çünkü bu bölgeyi tanımak ve ataları hakkında daha fazla bilgi edinmek için de böylece fırsat bulmuştur. Cristina’nın bu sefer ki araştırma konusu hem büyücülük hem de şifacılıktır. Cristina bölgeye gittiğinde olayı araştırmak için çok fazla fırsat elde edemez çünkü oraya vardığı ile kaçırılması neredeyse bir olur. Cristina tuhaf insanlar tarafından kaçırılmıştır. Bu insanların onu kaçırma sebebi ise daha da tuhaftır …
Cristina yerel bir grup tarafından kaçırılmıştır ve kendisine içinde Şeytan olduğunu söyleyen grup sanki çıldırmış gibidir. Cristina bağırmaya çalışır, kaçmaya çalışır ancak nafiledir. Cristina başta bu kişilerin akıllarını oynatmış bir grup deli olduğunu zanneder. Sonrasında onların birer fanatik olduğunu düşünür ve onlarla konuşmaya ve onları ikna etmeye çalışır. Ancak Cristina ne derse desin ve ne yaparsa yapsın asla bu insanları ikna etmeyi başaramaz. Cristina bir süre sonra kendinde tuhaflıklar hissetmeye başladığında bu kişilerin laflarına da kulak vermeye başlar. Bu grup Cristina’nın, Şeytan’ın ta kendisinin bir reenkarnasyonu olduğunu söylerler. Cristina bu duruma anlam veremese de yaşamaya başladığı şeyler git gide ona gerçekten de kendisinde bir tuhaflık olduğunu söylemektedir. Cristina gerçekten de böyle devasa bir gücün yeniden hayat bulmuş hali midir? Cristina acaba kendisini bu fanatik grubun elinden kurtarabilecek midir? Cristina’ya söylenenler gerçekten doğruysa o zaman şimdi ona ne olacaktır? Yerli halk böyle bir durumu nasıl en başta fark etmişlerdir? Böyle bir durumdan sağ çıkma şansı gerçekten de var mıdır?