Siccin 1

Alper Mestçi'nin yönetmenliğini yaptığı, Ersan Özer tarafından yazılan ve Türkiye'de çekilen korku türündeki 4k film, 02 Eylül 2014 tarihinde Türkiye'de vizyona girdi. Siccîn, yönetmen Alper Mestçi'nin yaratıcı ve orijinal bir yaklaşımla yapılan ilk filmidir. Senaryosu Ersan Özer tarafından yazılan film, gidişatın güçlerini ve korkularını harekete geçirecek, beklenmedik dönüşleri ve gerilimdeki yüksek sahneleri ile izleyicilerin tüylerini ürperterek, hayata geçen en iyi korku deneyimlerinden birini yaşamalarını sağlayacak. Filmin Türkiye'de gösterimi yapımcının, film yapımını ve deneyimlerini kullanarak yapılan en iyi film olduğunu  gösterirken aynı zamanda seyircisine yerel kültür ve inançların yönlendirdiği bir korku filmi sunması özelliği taşır. Film, yaşanacak bir korku deneyimini ekrana taşır ve izleyicilerin hayatlarındaki en iyi korku deneyimlerinden birine ortak olacaktır.
Öznur, genç ve güzel bir kadındır. Çocukluğundan beri kuzeni Kudret’e romantik bir aşk beslemektedir. Ancak Kudret, Nisa adındaki bir kadınla evli ve çok mutlu bir ilişkisi vardır. Öznur, kıskançlıktan hareketle, Kudret ile birlikte olmasını sağlamak için kötü bir kara büyü kullanır. Ancak bu büyünün açtığı kötülükler karşısında hazırlıksız kalır. Kudret ile Öznur, yasak aşkı yaşamaya başlarlar. Ancak Kudret, ilişkiden ayrılmayı ister. Öznur, Kudret’i elde etmek için Nisa’ya cin musallat ettirir. İfrit, Nisa’yı ele geçirecek ve 5 yatsı sonunda Nisa ile onun kanından olanlar ölecektir.
Bu hikâye, aşkın güçsüzlüğünü ve kötü büyünün sonuçlarını göstermektedir. Öznur, Kudret’i elde etmek için yapmayı düşündüğü her şeyin faturalarını ödemek zorunda kalacaktır. Bu hikâyenin amacı aşkın dengesizliği ve kara büyünün sonuçları hakkında uyarmaktadır. Aşk, insanların hayatını değiştirebilecek güçlü bir duygudur. Ancak aşkın doğru yollarla yaşanması gerekir. Kudret ve Öznur’un hikâyesi, aşkın yanlış yollarla yaşanmasının sonuçlarını göstermektedir. Aşk, insanların hayatını değiştirebilir ancak aynı zamanda insanları kötü sonuçlara sürükleyebilir. Bu hikâyenin en önemli dersi, aşkın doğru yollarla yaşanması gerektiğidir. Aşkın kötü amaçlarla kullanılması, insanları kötü sonuçlara sürükleyebilir.