Şeytana Karşı: Harold Evans ve Nazilerin Son Savaş Suçu

Tam adı Attacking the Devil: Harold Evans and the Last Nazi War Crime olan film belgesel türündedir. David Morris ve Jacqui Morris tarafından yönetilen ve yine David Morris ile Jacqueline Morris tarafından yazılan film 2014 yılında ilk gösterimini yapmıştır. Filmde
Türkçe dublajı ile izleyeceğiniz belgeselde; Dünya korkunç bir yer. Entrikaları, kamu görevlilerinin ya da özel iş adamlarının bir karışımı tarafından yönetilen, halkın çıkarlarına en iyi şekilde sahip olduğunu varsaydığımız, ancak gerçek nedenleri daha şüpheli ve ayırt edilmesi zor olan kıvrımlı yapılardır. Çoğu zaman finansal zorunluluklar sağduyuya ağır basar ve sonuç büyük ölçekte felakettir. Daha yakın zamanlarda, bu 2008 küresel mali kriziyle kanıtlandı, ancak Birleşik Krallık'ta belirli bir yaştakiler için "thalidomide" kelimesi, kamu refahı pahasına kurumsal açgözlülüğün somutlaşmış halidir.
Jacqui ve David Morris'in yeni filmi Attacking the Devil: Harold Evans and the Last Nazi War Crime, modern çağın en tehlikeli reçeteli ilaçlarından biri olan Distaval'ın serbest bırakılmasına yol açan kötü kararlar dizisini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Bu krizin merkezindeki The Sunday Times'ın Genel Yayın Yönetmeni Harold Evans tarafından başarıldı. Evans'ın İngiliz hukukunu etkileme ve gazeteciliği bir silah olarak kullanarak bu trajediye bir son verme çabası da filmde anlatılmıştır.
Thalidomide keşfedildiği yıllarda henüz laboratuvarlarda test aşamalarını tamamlamamış olmasına rağmen para kazanma hırsı ile yöneticiler tarafından piyasaya sürülür. Bu ilacın hamile kadınlarda mide bulantısı baş dönmesi ve benzeri semptomları ortadan kaldıran bir sedatif yani yatıştırıcı olduğunu ortaya koymaktadırlar. Ancak tüm dünyadan gizledikleri ve aslında kendilerinin de sonradan öğrenecekleri korkunç bir gerçek vardır. Bu ilaç henüz anne karnında olan bebekler üzerinde öldürücü ve bedensen engellere neden olan etkilere sahiptir.
Film, Distaval adlı ilacın üreticisi olan “Distillers” ın artık var olmadığını ve mevcut mal sahiplerinin, ilacın kullanımıyla hayatlarını kaybetme noktasına gelen binlerce insan için hiçbir sorumluluk iddia etmediğini söyleyen bir feragatname ile başlamaktadır. Filmde bu ilaçtan muzdarip olan aileler ile yapılan röportajlar bulunmaktadır. Filmin en güçlü röportajlarından biri, hayatlarına geri dönülmez bir şekilde thalidomide tarafından dokunulan anne ve oğul çiftlerinden Sadie ve Dominic Galvin ile yapılıyor.