Perejil

1937 yılında, Dominik sınırına yakın bir ormanda yalnız başına bırakılan hamile bir kadın, Haiti halkının katliamından kaçmaya çalışır.

Bu trajik olaylar, Dominik Cumhuriyeti'nin dönemin dikta yönetimi tarafından Haitililere karşı yapılan saldırılarla ilgiliydi. Birçok Haitili, kimlikleri ve kökenleri yüzünden acımasızca saldırıya uğradılar. Bu saldırılardan biri de söz konusu hamile kadının başına gelmişti.

Hamile kadın, hayatta kalma mücadelesi verirken, ormanda saklanmaya ve hayatta kalmaya çalışıyordu. Hem kendinin hem de bebeğinin güvenliğini sağlamak için bir şekilde Dominik Cumhuriyeti'nden kaçmayı hedefliyordu. Ancak, ormanda yalnız başına ve savunmasız olduğu için bu zor bir görevdi.

Haftalar geçti ve hamile kadın, zorlu bir yolculuktan sonra nihayet bir köye ulaştı. Köydeki yerel halk ona yardım etti ve güvenli bir yere yerleşmesine yardımcı oldu. Kadın, köydeki sağlık merkezine götürüldü ve orada gerekli bakımı alması sağlandı.

Bu trajik hikaye, sadece bir kadının korkunç bir durumla karşı karşıya kaldığını değil, aynı zamanda insanlık dışı muameleyi ve etnik ön yargıyı da göstermektedir. 1937'de yaşanan bu katliam, tarihi boyunca hem Dominik Cumhuriyeti hem de Haiti için kara bir leke olarak kalmıştır.

Bu olaylar, insanlığın ne kadar kırılgan olduğunu ve insanların sadece kökenleri veya kimlikleri nedeniyle nasıl ayrımcılığa maruz kaldığını göstermektedir. Bu acı olaylardan bir şey öğrenmek, geçmişteki hataları tekrarlamama ve gelecekte daha adil bir dünya yaratma konusunda bize ilham vermelidir.