The Hater

Tomasz bilgi hırsızlığı ile suçlamasından dolayı disiplin kurlunun önünde savunma verir. Her ne kadar çok küçük bir hata yapmış olsa da, dekan onu affetmez ve okuldan atılmasına karar verilir.Eskiden çiftlik evlerine tatile gelen Polonya’nın elitlerinden Krasucka ailesi, Tomasz’a okuldan atıldığından haberleri olmadan hala ona burs vermektedirler ve Tomasz gerçeği Krasucka ailesinin güzel kızı Gabi’ye anlatır. Krasucka ailesinin de güvenini kaybeden Tomsz’ın artık yanında kimse yoktur. Hırslı ve yetenekli bir genç olan Tomsz, bir partide karşılaştığı Beata’nın Halkla İlişkiler Ajansında stajyerlik ister ve kendini kanıtladıktan sonra stajerliğe kabul edilir. Hızla yeteneklerini gösteren Tomsz şirkette de aynı hızla yükselmektedir fakat bu şirketin sıradan bir Halkla İlişkiler Ajansı olmadığını yakında anlayacaktır. Ajansın müşterisi, o dönemdeki belediye başkanlığı seçimlerinden çıkarı olmasından ötürü sonuçları etkilemek için sosyal medyanın bütün kollarının kullanılmasını ister ancak Tomsz’ın da Ajansın da etik değerleri çiğnemekle ilgili bir sorunu yoktur. Tek bir sorun vardır o da siyasetin kirli yüzünün Tomsz’ı değiştirmesidir. Peki Tomsz bu nefret ve gruplaşma dünyasında kendini akıntıya mı bırakacak yoksa elindeki imkanlarla bir fark yaratıp potansiyeline mi ulaşacaktır?