Mank

Se7en, Fight Club, The Social Network gibi oldukça büyük başarılar yakalamış unutulmaz filmleri sinema dünyasına kazandıran isim olan David Fincher, altı senelik bir aranın ardından beyaz perdeye geri dönüyor. En son 2014 yılında vizyona giren başarılı yapım Gone Girl filmi ile beyaz perdeye çıkmış olan David Fincher’ın büyük heyecanla beklenilen yeni filmi Mank, geçtiğimiz haftalarda Amerika’da sınırlı sayıda sinemada vizyona girdikten sonra en sonunda 4 Aralık 2020 tarihinde internet ortamında paylaşıldı.
Başarılı aktör Gary Oldman‘ın başrolünde yer aldığı Mank filmi, Citizen Kane’in senaristlerinden Herman Mankiewicz’in hayatını ve Citizen Kane’in yazım sürecini anlatıyor. David Fincher’ın, Hollywood’u mercek altına aldığı son filmine gelen ilk yorumlar, usta yönetmenin tekrar uzun vakit konuşulacak ve büyük başarılar elde edebilecek bir filme imza attığını gösteriyor.
Bu sene mükafat sezonunda ismini en sık duyacağımız filmlerden biri olması beklenilen Mank ile bir kez daha adından övgüyle söz ettiren David Fincher, geçen zamanlarda Total Film’e verilen röportajda hem yeni filmi hem de sinema dünyası ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Yeni filminde çevrim içi film yayıncılığı yapan ünlü bir şirket ile çalışan Fincher, sinema dünyasındaki sahip olunan iklimde Mank gibi bir film çekmenin hiç de basit olmadığını, sektörün geldiği noktada stüdyoların yalnızca büyük gişe beklentisi olan yapımlarla ilgilendiğini söyledi. Fincher’ın uzun senelerdir yaşama geçirmek istediği Mank’i çekmesi de tekrar ortaklık kurduğu yenilikçi şirket yardımıyla oldu. İnternet içerisinde yayınlanmakta olan Mindhunter dizisinde beraber çalıştığı yönetmene elindeki işi bitirdikten sonra ne gerçekleştirmek istediğini sorması, filmin seneler sonra yaşama geçirilmesinin önünü açtı.
Sinema dünyasının genel gidişatından memnun olmayan başarılı yönetmen David Fincher, filmlerin iki sezona sıkıştırıldığını düşünüyor: Gişe beklentisi yüksek, büyük bütçeli filmlerin vizyona girdiği yaz sezonu ve mükafat sezonunda iddialı olan yapımların izleyici ile buluştuğu kış sezonu. Bu iki sezonun ihtiyaçlarına uymayan filmler ise kendilerini gişe beklentisi olmayan filmlerin resmen terk edildiği ölü dönemlere alınıyor. David Fincher, film sektöründeki bu ayırımının bir anlamı olmamasından sıkça yakınmıştır.